26 Kasım 2009 Perşembe

Veda mektubu


NBA'i bırakıyorum. Her zaman basketbolu bıraktığım zaman, takımıma yeterince katkı veremediğim için bırakacağımı düşünmüştüm. Ama şu anki durum öyle değil. Hala en yüksek seviyede mücadele edebileceğimi biliyorum. Emekli olmam, eşim ve çocuklarımla daha çok zaman geçirmeme imkan sağlayacak. Parkelerde başardıklarımla kıyasladığımda, bu çok daha büyük bir ödül.



Reebok'a, kariyerim boyunca yanımda olan ve beni seven taraftarlara, Jordan, Magic, Barkley, Isiah, Bird gibi bana bu vizyonu veren oyunculara, basketbol oynamam için beni teşvik eden anneme ve arkadaşlarıma, lisedeki koçum Michael Bailey'e, Georgetown'daki koçum John Thompson'a, Larry Brown ve diğer bütün koçlarıma, takım arkadaşlarıma, yöneticilere, takım sahiplerine. Herkese çok teşekkürler !


Memphis'e ayrıca teşekkür etmek istiyorum. Hiç evde maça çıkmadım ama yine de takım sahibi Heisley'nin ve şehrin bana verdiği destek için çok müteşekkirim. Grizzlies'in çok başaırlı olmasını diliyorum.


Son olarak Philadelphia şehri: Sixers formasıyla muhteşem anılarım var. Philadelphia taraftarlarına da teşekkürler. Sesiniz, benim kulaklarımda her zaman yankılanacak.


Hepinizi tanrı korusun


Allen Iverson

22 Kasım 2009 Pazar

NBA'de gecenin tahminleri - 22 Kasım '09




Pistons @ Suns

Suns bugüne dek 13 maç oynadı

Maç başına 109.8 sayı attılar.

İç sahada oynadıkları 4 maçta 117 ortalamaları var.

Son 5 maç ortalamaları 108

Son 10 maçta 4 defa 109'un üstüne çıkabildiler.


Pistons da 13 maç oynadı.

Toplam 1198 sayı yediler , maç başına 92 gibi bir rakama tekabül ediyor bu.

Dış sahada 8 maç oynadılar , ortalama 97 sayı yediler bu maçlarda.

Son 5 maçta ortalama 98 sayı yediler.

Son 10 maçta iki defa 109 ve üzeri yediler.

Son 7 maçta hiç yemediler.


Yorum : Nedendir bilmem , Suns ağır favori gösteriliyor bu maçta. Sanırım Tayshaun Prince ve Hamilton'un yoklukları etkili oluyor bu sınırda. Her neyse , istatistikler ortada , bunlar hariç 1-2 bir şey söyleyeyim istedim. Pistons savunma ekolüyle başarı kovalayan bir takım. Bunu bu yıl da sürdürüyorlar. Rakamlar ortada , sanırım Suns'ın iç sahadaki 117 ortalaması baz alındı bu sınırlarda. Bu gece maç koparsa Suns asları nefes alma şansı bulurlar , kopmazsa da Pistons savunuyor demektir.


Şu bilgi ve istatistikler ışığında , Suns'un çeyrek başına ortalama 27 sayı ve üstü atarak 110 sayı görmeyeceğini düşünüyorum.


Verilerin bu denli gösterdiği bir pick'e 8 stake benden feda olsun vesselam.


Pick : Suns under 109

Stake : 8


Hornets @ Heat


Heat 3 maçtır kaybediyor , koç değişikliğine giden ve Paul'ü kaybeden Hornets ise 3 maçtır kazanıyor. Hem de çok ciddi rakipleri yendiler , özellikle son Suns vurgunu baya iyiydi. Bunda Okafor'un form tutması şüphesiz önemliydi ancak esas kendini bulan isim Stojakovic'ti. Tecrübeli şutörün 25'er 25'er gelen katkıları ve Okafor'un az biraz silkelenmesi Hornets'e ışık vermeye yetti.


Heat ise enteresan bir biçimde farklı mağlubiyet silsilesine kapılmış durumda. Bu gece iç sahada pazar gününün de avantajını kullanarak kazanmak ve bu işe bir dur demek isteyecekler. Ancak bu , o kadar da kolay olmaz gibime geliyor.Maçı hangi tarafın kazanacağını bile bilemezken , bir tarafa +10.5 oynamak oldukça mantıklı. Heat'e kazanmak yetiyor , 11 sayılık handikabın peşinde değiller. Öyle de bir lüksleri yok zaten , 1 sayıyla da olsa maçı isteyecekler. Hornets de havayı bozmak istemeyecektir.Guard rotasyonunda Collison , dün geceki gibi az biraz takıma hükemdebilirse , Hawks'ı ve Suns'ı deviren Hornets , aşağılara sürüklenen Heat'ten 11 sayı fark yemez diyorum.Ayrıca istatistiki hesaplarımız da 3 sayılık bir marjin veriyor , +10.5 oldukça değerli bu açıdan da.


Pick : Hornets +10.5

Stake : 8
__________________


Sezon istatistiği

28 T

15 W

13 L

20 Kasım 2009 Cuma

Yeni adres ?


Bence Knicks olur.
Diğer adaylar Nuggets ve Heat. Nuggets , Heat ve tüm NBA'in sıhhati için Knicks'e ya da evine git Ivy , emin ol bundan daha hayırlısı yok NBA için.

17 Kasım 2009 Salı

Warriors'a iki darbe



Stephon Jackson'dan kurtulup Ellis'e bu sezon itibarıyle kavuşan Warriors'un ve resimdeki çılgın koçunun sakatlık kabusu bitmiyor :
- Geçtiğimiz hafta oynanan Bucks maçında sakatlanan Kelenna Azubike'nin diz kapağındaki kayma sebebiyle 6 ay sahalardan uzak kalacağı açıklandı. Yani sezonu kapattı Azubike. Tam da çıkış yakalama arefesindeyken yazık oldu.
- Bobcats'teyken ameliyattan vazgeçip sezonu kapattı denirken bir anda sahalara dönen çiçeği burnunda Warrior Raja Bell de takas gelişmesinin ardından ameliyat olmaya karar verdiğini açıkladı. Bu onun da sezonu kapattığı anlamına geliyor. 2010 yazında da serbest kalacağı düşünülürse , yeni takımında tek maça dahi çıkmadan başka bir takıma transfer olan oyuncular listesine katabiliriz kendisini. Ha bu tercihin altında neler yatıyor , onu da resimdeki adama ve onun sahada uygulattıklarına yorabilirsiniz.
Sıcak edit : Raja Bell 20 dakika kadar önce yaptığı açıklamada ameliyat olmayacağını ve sezonu bu şekilde idare edeceğini açıkladı. Warriors'a iki değil , tek darbe var vesselam

Yeni Iverson


Bu çocukta akşam üstü andığım Iverson'un Sixers günlerini görüyorum. Allah sonunu benzetmesin ne diyelim.

Iverson kapıda



Grizzlies yönetimi ve Iverson karşılıklı anlaşmak suretiyle kontratoları feshettiler.



Beyefendi yazın geldiği takımı için '' Harika , gelebileceğim en iyi takımlardan birine geldim , burada çok önemli işler başaracağız '' türünde açıklamalar yapmıştı hatırlarsanız.

E ne oldu da tozpembe rüyanın pembesi gitti tozu kaldı ?

Hemen söyleyeyim ; koçla ilk beş çıkma konusunda anlaşamadı ve resti çekti Iverson. Ne yani , Mayo-Gay-Thabeet-Conley gibi cevher gençler varken topu sana mı vereceklerdi yani ? Ki bi Randolph yetiyor peşpeşe 3 hücum top çevirmeden direk potaya çullanmak için.


Hem Grizzlies'te bile ilk beş çıkamayan bir adam , hangi takımdan ilk beş medeti umuyor anlayabilmiş değilim. Bir ihtimal Bobcats derdim ama onlar da G-SF ikilisine Wallace-Jackson yerleştirdiler. Oyun kurucu olarak da Felton-Augustin ikilisi var ki buna bir de Law takviyesi geldi dün itibarıyle.


Bakalım bakalım.

16 Kasım 2009 Pazartesi

O Şimdi Bobcats'li


Yanına Acie Law'u da alarak Carolina yolunu tuttu , '' Şampiyonluk istiyorum '' diye tutturan resimdeki adam. Böylece Raja Bell ve Vladimir Radmanovic de Bobcats kabusundan kurtulmuş oldular.
Jackson - Wallace - Felton - Chandler. Enteresan bir dörtlü olacak. Bedeli Bell ve Radmanovic ise denemeye değer derim , feda olsun , ki bence karlı da çıkacaktır Bobcats. Acie Law da boş bir adam değil neticede. Gayet iyi oldu Bobcats adına , esas merak konusu bu çılgın adamın şampiyonluk istiyorum takas istiyorum nidalarından sonra Bobcats'te neler yapacağı ...

Günün eğlencesi



Link

Konyalıportlandlılar blogu ve müellifi sevgili Can sağolsun , akşam akşam iyi güldüm :))))))))

Kral'dan Majestelerine ölümsüz jest





Lebron James , bugüne dek MJ'yle karşılaştırılan hiç bir NBA yıldızının gösteremediği bir erdemi göstererek 23 numaralı formanın tüm NBA bazında emekli edilmesini istediğini açıkladı geçtiğimiz hafta içerisinde , ve bunun için bir imza kampanyası başlattı. Lebron James'in bu ustaya saygı kuşağı çerçevesinde başlattığı kampanyaya göre , hiç bir NBA oyuncusu takımının 23 numaralı formasını giymeyecek.


İlk bakışta saçma gibi gözüken bu jesti Lebron '' O NBA'i ve basketbolu dünyaya sevdiren yegane isim '' gibi bir demeçle açıklayarak taşıdığı anlamı ifade etmiş ve '' Ben 23 numaralı formayı giymeyeceksem , kimse giymemeli '' gibisinden de bir mesajla devam etmiş. Lebron yeni sezonda 6 numaralı formayı giyeceğini ( T-Mac'in alternatifi de buydu bir zamanlar , hey gidi günler be ... ) açıkladı. 6 numara onun için şunları ifade ediyor :


- Olimpiyatlarda giydiği numara.

- En sevdiği ikinci oyuncu olan ( bilin bakalım birincisi kim ? ) Julius Erving'in numarası.

- İlk çocuğunun doğum günü 6 Ekim

- Lebron Haziran doğumlu ( 6.ay )



Her neyse , NBA'de şu an 23 numara giyen oyuncular şu şekilde :



C.J Watson şimdiden okeylemiş , Toney Douglas tam olarak emin değilmiş. ( Veto etse de farketmez , gelecek sezon Knicks'te 23 numarayı bir başkası giyebilir bu yasa kabul olmasa bile ! ) Bunun haricinde pek ses seda yok şimdilik. Bir sürü tırıvırı adam neyse de yılların J-Rich'i , Kevin Martin'i , Marcus Camby'si ne diyecek onu merak ediyorum.

Ben NBA oyuncusu olsaydım ve biri bana çıkıp 21 giymeyeceksin deseydi , katiyen kabul etmezdim , orası ayrı :)

Şahsi fikrimi de sorarsanız , bence olmaz , olmamalı. Evet Jordan bu işin bir numarası , evet o ve başarıları mukayese kabul edecek cinste şeyler değiller. Ancak Jordan dahil kimseyi , basketbol adına tüm NBA çapında bu denli ( haşa ) ilahlaştırmak bence doğru değil. Neticede bugün yaşayan ve ölmüş , bu lige bu parkelere bu logoya bu markaya çok şey katmış sayısız isim var. Erving , Chamberlain , Baylor , Bird bunlardan sadece bir kaç tanesi... Hele ki Avrupai bir gözle bakacak olursanız , basketbolu kendisine sevdiren adamın MJ değil de Larry Bird olduğu bir çok adam sayabilirim size , en azından benim tek pota maç yaptığım eski toprak abilerimden çok var böyleleri :)

Dediğim gibi abartmamak lazım , bu neticede çok ciddi bir karar. Hiç bir oyuncunun bugün ve yarın ve hatta sonsuza dek 23 giyememesinden söz ediyoruz. Ayrıca yine bu işe emek vermiş , ter dökmüş hall of famer'lardan da illa ki buna sitem eden çıkacaktır , ki bu da bence hiç sevimli olmaz.

5 Yıl önce - 5 Yıl sonra


Çok değil , 5 yıl kadar önce resimde gördüğünüz iki adamın da NBA'i ilerleyen yıllarda domine etmesi beklenen , Hall of fame adayı pivotlar olacakları düşünülüyordu. Dolayısıyla 2004 Draft'ında ilk sıra seçim hakkına sahip olan Magic hangisini seçeceği konusunda öyle düşünüldüğü kadar da endişeli değildi , nihayetinde hangisini seçerseler seçsinler iyi bir şey yapmış olacaklardı.
Biraz tırıvırı geldi değil mi size şimdi bu söylediklerim ? Özellikle son cümle biraz gözünüze batmıştır illa ki ...
Evet , Howard veya Okafor , o günlerde ufak nüanslardan ibaret farkları ifade eden iki isimdi. Hatta NCAA tecrübesinden ötürü Okafor'u üstün tutanlar dahi vardı. Ancak bu iki isim şimdi geride kalan 5 yılda oluşturdukları grafikle birlikte düşünüldüklerinde ufak nüansları bırakın , '' Olmak ya da olmamak '' şeklinde tabir edilesi iki şeyi ifade ediyorlar.
Tuhaf ve düşündürücü. Hakikaten öyleydi , Howard'ın mı , Okafor'un mu ilk sıradan seçileceği , Florida ve Carolina ahalisi için belki de başkanlık seçimlerinden bile daha önemliydi o günlerde.
Aradan 5 yıl geçti. O zamanlar beş yıl sonrasını birilerine soracak olsanız , her iki oyuncu için de All-Star derdi.
Ancak bugün o Okafor öyle acınası bir hale düştü ki , ne siz sorun ne de ben söyleyeyim.
Beni beş yıl öncesine götürüp düşündüren haberi bugün okudum , Okafor'un Kenny Thomas karşılığında Sacramento Kings'e takas edilmesi gündemdeymiş.
Niye böyle oldu uzun uzadıya tartışılır ama şu manzarada söyleyeceğim birinci şey şu : Magic'in ve Otis Smith'in verdiği en doğru kararın adıdır Dwight Howard.
Demek ki görebilmişler o ufak nüansları.

15 Kasım 2009 Pazar

NBA'de cumartesi sendromu


BasketbolTurkiye.com forumumuzun moderatörlerinden Leo nickli Erdal , ilginç bir tespitte bulunmuş , paylaşayım istedim. Önce direk alıntı yapıyor sonra da yorumluyorum :
***
Bu yıl Ekim'in 10'u , NBA'in ilk cumartesisi. O gün 4 maçın 2'sini ev sahipleri kazanmış , kaybedenlerin sadece bir tanesi favori.
17'sinde 7 maçın tamamını ev sahipleri kazanmış.
31'inde 7 maçın 5'inde ev sahipleri galip gelmiş , kaybeden iki takım da underdog ( favori olmayan )
Kasım'ın 7sinde 7 maç oynanmış ve yine 5 maçı ev sahipleri kazanmış. Kaybedenlerden biri favori.
Son olarak dün gece oynanan 10 maçın 7sini ev sahibi ekipler kazandı. Deplasmanlarda kazananlardan da yalnızca bir tanesi favoriydi.
***
Aslında mantıklı bir tespit , doğal bir sonuç. Neticede NBA'de oynanan maçlardaki salon doluluk oranı , bizim bu Avrupa denen kıtadakilere pek benzemiyor. Bildiğiniz üzere gayet tatmin edici oranda dolulukla oynanıyor maçlar. Bu doluluk , cumartesi geceleri ( Pazar her yerde pazar , bir kaç istisna ülke hariç ) maksimum seviyeye ulaşıyor , keza Amerika'lı basketbolseverlerde de Sunday , yani pazar durumları var. Dolayısıyla insanlar tatil oldukları günün öncesindeki gecede sportif anlamda olmasa bile kendi dilleriyle bir entertainment olsun diye maça gidiyorlar. Bu da iç saha doluluk oranını tam kapasiteye dayandırıyor ve iç saha avantajını güçlendiriyor.
Erdal'ın tespiti tam olarak şu ; cumartesi geceleri iç saha takımları , özellikle favori olarak çıktıkları maçları yüksek ihtimalle kazanıyorlar.

Jennings 55 sayıyla tarih yazdı

Link


NBA'de yine muhteşem bir cumartesi gecesi olmuş , detaylı analizi Daily Dime videosu eşliğinde yapmayı planlıyorum birazdan. Amma velakin herşeyden önce değinmeye layık bir performans var ortada ; Brandon Jennings.

1989 doğumlu çaylak oyuncu , sezon başından beri muhteşem bir performans gösteriyordu. Bucks'ta ( özellikle Redd'in yokluğunda ) açıkça sivrilmesi beklenen bir oyuncu olması öngörülüyordu , o da bu sorumluluğun hakkını vererek sezona muhteşem bir başlangıç yaptı. Bu başlangıcın ardından olası bir Knicks , Warriors , Grizzlies maçında 30-35 sayıyı devirmesi muhtemeldi , öyle de oldu zaten ama biraz abartı oldu sanırım !

Bucks'ın 129-125 kazandığı maçta Jennings 21/34 saha içi isabeti ve 7/8 üç sayı isabetiyle tam 55 sayı üretti , 5 ribaund alıp 5 de asisst yaptı.

Kesinlikle unutulmaz bir performans. Olay çok taze olduğu için henüz detaylı bir videosu nete düşmüş değil , ama borcum olsun ilk mix'i koyacağım bloga.

Jennings bu performansıyla çaylak sezonunda bir maçta en çok sayı üreten 4'üncü oyuncu olarak NBA tarihine geçti bu gece. Bunu daha önce Wilt Chamberlain ( 2 defa 58 sayı atmıştı ) , Rick Barry (57 ) ve Earl Monroe (56) başarmıştı.

14 Kasım 2009 Cumartesi

Ve korkulan başa gelir ...



Bu sezon bir takım grafiğinden ziyade CP3'ten ibaret bir şey görünümündeki Hornets'ta koç Byron Scott'un sepetlenişinin ardından ikinci ve esas şok da patlak vermiş durumda. Buyrun cenaze namazına.

13 Kasım 2009 Cuma

NBA 2.Hafta değerlendirmeleri - Dallas Mavericks

Dallas Mavericks ( 5-3 )



Carlislie'in Mavericks'i Marion takviyesine çabuk alıştı , Dirk muhteşem oynuyor. Howard'dan yoksun oldukları bu dönemde lige gayet iyi başladılar diyebilirim. Kidd skora her zaman direkt katkıda bulunamasa da takımı iyi idare ediyor. Onun skor açığını ise Terry fazlasıyla kapatıyor. Marion hücuma ekstra bir dinamizm kazandırdı. Onun sayesinde normalin dışında ekstra ve farklı hücumlara kalkıp darbe indirici nitelikte basketler bulabiliyorlar. Bunun haricinde dediğim gibi , Dirk'ün maaşallahı var. Hele kison periyoduna 15 sayıda girip son periyotta 44-19'luk bir skorla kazandıkları bir Jazz maçı var ki sormayın. Blogda da bu performansa özel bir yer ayırmıştık zaten. Nowitzki 44 sayının 29'unu tekbaşına attı ve batıdaki en dişli rakiplerinden birini göz göre göre bir periyotta ufaladılar. Mavs aynı süreçte iki Los Angeles deplasmanından da galibiyetle ayrılırken ilk darbeyi ilk maçını kazanan Hornets karşısında uzatmalarda yedi. Ki o maçı da yine son raddede geri getirip son 2 dakikasına 4 sayı önde girmişlerdi. Bunun dışında yine Lakers'ı Staples Center'da 80 sayıda tutup 14 sayı farklayenmeleri (94-80) etkileyiciydi. Gayet iyi yoldalar , Bass'ı ve Gortat'ı Magic'e geri kaptırmasalar hiç de fena olmazmış. Dirk'ün en ufak bir sakatlığında 8.sıradan play-off kovalayan bir takımdan pek de farkları kalmaz , Panzerin ne kadar efektif olduğuna varın buradan paha biçin. Ha , Dirk varsa zafer de var. Ama şampiyonluğa kadar uzanır mı, bunu Mart ayından sonra görürüz. Howard son iki maç itibarıyle döndü , gayet de formda gözüktü benim gözüme. İki teksas derbisinden Rockets'li olanını kazansalar da , eksik Spurs'e kaybetmeleri şaşırtıcıydı. Wolves-Pistons-Bucks üçlüsüyle başlayan deplasman turnesine çıkacaklar bu gece itibarıyle. Bu üçlüden en az 2 galibiyet çıkar gibime geliyor , göreceğiz.

NBA 2.Hafta değerlendirmeleri - Cleveland Cavaliers

Cleveland Cavaliers ( 6-3 )
Cavs yine sezona şampiyonluk parolasıyla başladı. Yok öyle demeyelim , '' Ring for the King '' diye başladılar. Türkçe tercümesiyle '' Kral için bir yüzük '' parolasıyla. Ancak işler şimdilik planladıkları gibi gitmiyor. Partneri olduğu herkese bir yüzük kazandıran Shaq , Cavaliers'ın statik hücumlarına ilk etapta ayak bağı oluyor gibiydi. Keza onun üzerinden oynanan pick and roll'larda çok sıkıntı çektiler. Bu tip hücumlarda meydana gelen turnover'lar sezon başı itibarıyle ( özellikle Raptors maçında ) Cavaliers'ın ocağına baya baya bir incir ağacı dikti. Şimdi o problemi aşmakla meşguller , keza bir çözüm üretmeleri de gerekiyordu en acilinden. Bunun haricinde Lebron yine lakabına yaraşır işler çıkarıyor. Takımın savunmadaki çatlakları ve hücumdaki bu aksaklığıyla gelen kötü başlangıç ( ilk 2 maçı umulmadık bir biçimde kaybettiler ) onu da negatif etkiledi ancak o da ilerleyen günlerde kendini toparlamasını bildi. Off-season'da adı acaip acaip işlerle anılan West , Mo Williams'a eskisi gibi bir back-up teşkil edemiyor. Şimdiden ilk beşteki yerini takımın çiçeği burnunda isimlerinden Parker'a kaptırdı. Öte yandan Mo Williams çok çok iyi başladı. Takıma hücumda inanılmaz yön veriyor , saha içinde harika yönetiyor diğer 4 kişiyi. Savunmaları delen hızı ve çevikliği , pozisyon alma konusunda onu destekleyen arkadaşlarına kolay basket atma fırsatı sunarken , 3 sayı çizgisinin gerisinde de hala çok çok büyük tehdit teşkil ediyor Williams. Açıkçası ilk 2 hafta itibarıyle takım içinde gözlemlediğim yegane iyi şeylerden biri , bunun haricinde Parker'ın da kolay adapte olup iyi performans göstermesi dışında Cavs'ta taşlar tam anlamıyla yerine oturmuş sayılmaz.
Shaq yavaş yavaş yerleşmeye başladı saha içi oyunlara. Lakers günlerindeki gibi , onun üzerinden oyun kurabiliyor artık Cavaliers. Bilinen klasik haliyle olay şöyle işliyor : Topu Shaq'a verin , birebir oynasın. Atarsa ne ala , atamazsa da ya arkasındakini itip boşluk açarak , ya da ikili sıkıştırmayı üzerine çekerek forvet ve guardlara penetre alanı oluştursun , Lebron ve smaç ... Bu da güzel bir gelişme.
Sezon peşpeşe 2 mağlubiyetle başlasa da , o günden sonra oynadıkları 7 maçtan 6 galibiyet çıkarmış olmaları , daha da güzeli son 3 maçı peşpeşe kazanmaları ( ki buna dün geceki Heat deplasmanı da dahil ) bir şeylerin ufak ufak yürüdüğüne işaret.
Bakalım sezon sonuna kadar Celtics'i yenebilecek hale gelebilecekler mi ...

O şimdi işsiz


Hornets'ta kötü başlangıcın ve gidişin faturası iki yıl önce aynı takımla yılın koçu seçilen Byron Scott'a kesildi. Çok da şaşırmadım , bir şeyler olması gerekiyordu zaten.

NBA Top 10 - 11 Kasım '09



Link


Son zamanlarda izlediğim en iyi top 10'du sanırım. 8 numarada Celtics'in hücumda nasıl şiirvari bir takım olduğunu görüyoruz. Will Bynum'un yaptıklarını yorumsuz bırakıyorum. Benim favorim 3 numarada Landry , izlemeseniz de olur , sadece dinleyin.

12 Kasım 2009 Perşembe

NBA'den jenerikler # 1



Muhteşem bir reklam , muhteşem ...

Jenerikler çok iyi.

İzleyemeyenler için Link

11 Kasım 2009 Çarşamba

NBA'de günün tahminleri ( 11 Kasım '09 )


Bir süre ara verdim , ufaktan geri dönüş sinyali çakalım. Bu gece detaylı inceleme yapmadım ama iki pick dikkatimi çekti.

Nuggets'a doğu turnesi sebebiyle böyle düşük bir handikap açıldığını düşünüyorum. Bir sonraki maçta içeride Lakers'la oynayacakları için '' Next game '' sendromu yaşanabilir. Buna rağmen yine de kefenin Nuggets tarafı daha ağır basıyor benim gözümde. Her şeyden önce PG mevkiinde Billups'la , SF'de de Melo'yla bariz ağır basacaklar. Bundan hariç pota altı kombinasyonu da Bucks'ı ufalayacak düzeyde. Ya da çok uzatıp kafa yormayayım , birebir eşleşmelerin neredeyse tümünde Nuggets önde diyeyim kısaca. Dün geceki Bulls galibiyeti çok iyi moral oldu , keza son nefeste kazandılar. Bu gece de Bucks'ı devirip turneyi iyi bitirmek isteyeceklerdir. JR Smith de dönüyorken hazır , bu geceyi galibiyetle kapatacaklarını düşünüyorum. Handikap 5-6 civarlarında gelir , ama ben deplasman takımlarına yüksek orandan ML yakalamışken handikaba bulaşmayanlardanım.

Nuggets ML
Stake : 7


Dün geceki Teksas derbisini Mavericks ikinci yarıdaki etkili oyunuyla 18 sayı farkla kazandı. İlk çeyrek dışında tamamıyla baskı kurdular eksik rakipleri üzerinde. Dirk hala harika , Howard döndü ve gayet iyi duruda , Dampier kontrat sevdasıyla inanılması güç işler çıkarıyor , Kidd ve Barea dümende gayet başarılı , Marion - Terry ikilisi karakteristik oyun yapılarından istifade ederek skora katkıda bulunuyorlar. Gooden , Singleton gibi isimlerin ekstra katkıları var. Görüldüğü üzere skor yelpazesi oldukça geniş Mavericks'te ve Coach Carlislie bu avantajı skor rotasyonunu devamlı değiştirerek çok iyi kullanıyor. Bunun haricinde savunmada da dağınık olsalar da aktifler. Spurs kanadında ise standart çarklar yerinde işlemeye devam ediyor. Bu gece sakatlıklarla ilgili şüpheler var ancak ben olaya sabit derbi gözlüğüyle bakıyorum , ve tam kadro şartlarında her iki tarafı da maça çok yakın görüyorum. %50-%50 gibi bi fikir var zihnimde. Bu şartlarda 5.5 sayılık Mavericks handikabı oldukça avantajlı duruyor. Jazz ve Rockets'a yaptıklarını Spurs'e de yapabileceklerini düşünüyorum.

Mavericks +5.5
Stake : 7

NBA Sezon Başarı ortalamam:
Toplam : 19
W:11
L:8

NBA 2.hafta değerlendirmeleri - Charlotte Bobcats

Charlotte Bobcats ( 3-4 )


Sezona çok kötü başladılar. Kısıtlı ve karmaşık kadro , Bell'in kısa süreli sakatlığıyla iyice kimlik bunalımına tutuldu ve özellikle hücumda pıtır pıtır döküldükleri maçlar izledik. Bu dönemde yük sözde Gerald Wallace-Tyson Chandler ikilisinin üzerindeydi ( uzun-kısa olarak düşünüldüğünde ) , ancak Chandler'ın beklenenin çok çok altında kalması Bobcats'in bileğini bükmeye yetti. Diaw ve Felton'dan gelen katkı da çok sınırlı kalınca hücumda zor günler geçirdiler. Şimdilerde biraz daha ritm bulmaya başladılar , Bell'in de sakatlığı sona erdi ve son Hawks maçında kadroda yer aldı. Ki bu maçta Hawks gibi bir takımı iç sahada 83 sayıda tutup tüm kötü gidişatın aksine 103 sayı üreterek sıkı bir geri dönüş yaptılar. Yine de Bobcats adına pek umutlu olduğumu söyleyemem. Kısa vadede olsun , uzun vadede olsun pek iyimser beklentilere kapılmak şu aşamada hayalcilik olur. Okafor kalsa daha mı iyiydi diye sordurtuyor Chandler. Hoş , aynı Okafor'un da CP'den ibaret bir görünüm çizen Hornets'te de pek iyi işler çıkardığı söylenemez. Her neyse , Bobcats yine takım olarak fena savunma yapmıyor , ancak hücum grafiği itibarıyle şunu netlikle söyleyebilirim ; asla zora gelemezler. Bunu 92-59 biten Celtics maçında açıkça gördük. İşleri zor yine bu sene.
3 galibiyet almaları bence büyük başarı. Knicks'i uzatmalarda geçebildiler , revire dönmüş Nets'i herhalde o gece herhangi bir Euroleague takımı rahatlıkla yenebilirdi , Hawks maçında ise gayet iyiydiler. Ki zaten düzgün oynadıkları yegane maçtı sanırım Hawks maçı.
Chandler'ın yokları oynadğı takımda G.Wallace 14 sayı 13 ribaund 2.1 top çalma ortalamalarıyla üç alanda da takımına öncülük ediyor. Kontratının son senesini oynayan Felton , 5.6 assist ortalamasıyla takımın assist lideri.

NBA 2.Hafta değerlendirmeleri - Chicago Bulls

Chicago Bulls ( 4-3 )


Her şeyden önce şunu söyleyeyim , daha doğrusu edindiğim ilk izlenimi söyleyeyim , Bulls da boyalı alandaki yapılanmanın meyvesini yemeye başlamış. Keza onlarla ilgili söyleyeceğim ilk şey potaaltında gerçekten agresif bir takım olmayı başarmış oldukları. Noah çok iyi başladı , rakamlardan ziyade çok iyi mücadele ediyor. Thomas iyi başladı ancak şanssız ve düşündürücü bir sakatlık geçirdi. Barfiks çekerken kolunu kırmış , Allah Allah ? diyor geçmiş olsun diliyorum. Miller bu agresif dinamizme karşı biraz ağır kalsa da mental olarak oyuna bağlı bir portföy çiziyor. Kısa rotasyonda da Hinrich'in lige adım attığı günlerde takımın sürükleyici oyun kurucusu olması öngörülüyordu ancak bu yıl da durum pek değişmedi. Hala beklenenin üzerinde değil , hala arka planda bir yerlerde. Tahtı çoktan Rose'a kaptırdı. Oyun kuruculardan başladık , öyle devam edelim. Rose bu sezona çok iyi bir başlangıç yaptı diyemeyiz. Geçtiğimiz yıl bıraktığı noktada değil. Zamanla ritmini bulacaktır , keza bulması gerekiyor. Bulls'un şu aralar ona ihtiyacı var. Deng-Salmons ikilisi gayet iyiler , bilhassa hücumda Rose'un açığını şu an içinen azından kapatan isimler konumundalar. Yine de Bulls'un istikrarlı skor ürettiğini söyleyemem. İyi ve doğru oyunu kurmakta güçlük çekiyorlar. Biraz zorlamayla , ekstra bir şeylerle ( hücum rib.vs.)ya da oyuncuların bireysel yetenekleriyle baskete gidiyorlar. Bu durum uzun vadede iyi şeylere işaret değil. Ancak savunmadaki ve ribaundlardaki direnç yine uzun vadede iyi şeylere işaret ediyor , buradada boğaların hakkını yemeyelim.

7 maçın 4'ünü kazandı Bulls. Bu 4-3'lük grafiğin 5-2 olması işten bile değildi , 1 saliseleri daha olsaydı ... Evet dün geceki Nuggets maçından söz ediyorum. Billups'ın serbest atışlarıyla 0.03 kala 90-89 geriye düşen Bulls kenardan oyuna sokulan topta yüksek posttan Brad Miller'la bir tip basket bulup bütün United Center'ı ayağa kaldırsa da hakemler pozisyonun tekrarını izlediklerinde basketin iptalinde karar kıldılar ve Bulls etkili savunması ve agresif pota altı oyunlarıyla umut saçtığı ilk 2 haftada oynadığı 7 maçtan yalnızca 4 galibiyet çıkarabildi. Dün geceki maç dışında Boston'a ve Heat'e deplasmanda kaybettiler , Cleveland ve San Antonio gibi zirve adaylarını da içeride devirdiler. Gayet iyi bir başlangıçtı kısacası ...
Deng 17.3 sayıyla takımın skor yükünde lider konumda. Ancak benim favorim 11.4 sayı , 12.3 ribaund ve 2.3 blok ortalamalarıyla Noah. Thomas'ın olmayacağı süre zarfında bu grafiğin yükselmesi de muhtemel.
Dünkü maçın görüntüleri , meraklısına :

NBA 2.Hafta değerlendirmeleri - Boston Celtics

Boston Celtics ( 7-1 )



Celtics Doğu'da güçlenen alternatiflere kafa tutup hanedanlığı sürdürmek istiyor yine bu yıl. Aslar ve konsept aynı. Özellikle iç sahada şu an ligin en iyi savunma yapan takımı konumundalar.( Maç başına 84.4 sayı yiyorlar şu anki grafiğe göre ) Sheed takviyesi harika oldu , keza bir çoğunca çok agresif ve uyumsuz gibi bilinen o Sheed takımaçok çabuk uyum sağladı ve KG'nin omuzlarını ağrıtmaya başlayan o yükten o omuzları büyük ölçüde kurtardı. Zaten Celtics'e transferindeki amaç da buydu. Sheed'in Celtics'e gidişi , Zach Randolph'ün ya da Allen Iverson'un Grizzlies'e gidişiyle bir değil. O yönlendirilebiliyor , dönen bir çarkın parçası olmayı başarıyor. Deliliği var , ama kendine. Buna değiniyorum çünkü Celtics'in veteran seçimi hususundaki istikrarı ve başarısı onların bugün kürsüye aday gösteren yegane etken. Hill'i de takıma katabilselerdi neler olurdu düşünemiyorum , keza o Hill 36 yaşındayım falan demeden bugün Suns'ta harika işler çıkarıyor. Her neyse , Pierce - Allen ikilisi yine şanlarına yakışan oyunu oynayadursun , çiçeği burnunda milyoner Rondo da (5 yıl için 55milyonluk sözleşmeye imza attı geçtiğimiz hafta ) veteran takımın meyvesini yemeye devam ediyor. Başka bir takımda bu kadar iyi işler çıkarıp böylesine yüklü bir kontrat alması imkansız gibi , ancak Celtics'te hakikaten Allah'ın ona sunduğu nimetleri iyi değerlendiren bir oyun sergiliyor.( 8 maçta 10 sayı 9 assist 3 top çalma ) Geçtiğimiz yıldan farklı olarak bu yıl kadroya yapılan Daniels takviyesi de oldukça pozitif bir grafik çiziyor diyebilirim. Yoncaların Eddie House , Rasheed Wallace , Marquis Daniels gibi oyuncuları yola getiren , Brian Scalabrine , Rajon Rondo gibi kısıtlı yetenekleri sahip oyuncuları da olması gerekenin 1-2 gömlek üzerine çıkaran muazzam bir yapısı ve yönetimi var. Neyse , bu yorum uzar gider. Sezona çok iyi başladılar. 8 maçın yalnızca birinde , evlerinde Suns'a boyun eğdiler. Bunun haricinde Cavaliers haricinde kolay lokmalarla dolu bir başlangıç fikstürünün tadını harikulade çıkardılar. Bu gece Jazz'i ağırlayacaklar.
Pierce 18.8 sayıyla takımın skor yükünü çekiyor. Assist ve top çalmada Rondo , ribaundlarda da 8.3'lük ortalamayla KG yer alıyor. Ligin henüz başında 84.4 gibi bir defansif ortalama yakalamış Celtics'in , herhalde All-Star'dan sonra Çin Seddi gibi aşılmaz bir hale gelmesi sürpriz olmasa gerek.

NBA 2.Hafta değerlendirmeleri - Atlanta Hawks



NBA'de normal sezon başlayalı 2 hafta kadar oldu , bu süre zarfında league pass nimetini elimden geldiğince verimli kullanıp her takımı izlemeye ve fikir edinmeye çalıştım. 2.haftayı geride bırak-tığımız şu günlerde takımlar her ne kadar pek fazla renk vermeseler de , neyin ne olduğu neyin işe yarayıp neyin yaramadığı az çok ortaya çıkmaya başladı. Malum hac sezonu sebebiyle yoğunlaşan uçuş temposundan fırsat bulmuşken takımlar hakkındaki ilk izlenimlerimizden bir şeyler karalayalım istedim.

Atlanta Hawks ( 5-2 )




Hawks rebuilding'in meyvelerini toplamaya devam ediyor. Yaklaşık 4-5 yıldır süregelen yapılanma nihayete ermeye ve meyvelerini vermeye çoktan başlamıştı. Bu yıl , oturttukları kadroyu Crawford gibi bir skorerle takviye edip Bibby'i Teague gibi bir çaylakla yedekleyerek halihazırda dönen çarka kattılar.Sezonun ilk çeyreğinde her ne kadar takımlar biraz hücumsever ve lakayıt tavra bürünseler de Hawks başarıya doğru giden istikrarını savunmayla sağladığını ve devamlılık için bunu yapması gerektiğini biliyor. Bunun haricinde hücuma da Crawford-Johnson ikilisiyle yeni bir dinamizm getirip etkili savunmalarını iyi hücumla taçlandırarak Doğu'da play-off'un ilk turundan daha ötede bir şeyleri hedefliyorlar. Şimdilik işler hiç fena gitmiyor , gayet iyi hücum ediyorlar. Crawford muazzam uyum sağlamış , Jojo'yla birbirlerine back up gibi olsalar da aynı anda sahada olduklarında birlikte çift kanatta karşılıklı olarak rakip defansı tehdit ediyorlar. Aynı anda sahada tek başına yapabileceği oyunlarla skor üretebilecek iki ismin var olması , ve bu isimlerin J.Smith - M.Williams - Al Horford - Mike Bibby gibi isimlerle desteklenmesi dışarıdan aslında çok basit gibi duran bu isimleri müthiş bir skor tehdidi haline dönüştürüyor. Horford demişken , o da yerini iyice sağlama aldı , muazzam oynuyor , aman , nazarımız değmesin. İlerleyen günlerde savunma ekolünü muhafaza edip hücumda efektifliği sürdürürlerse işler planladıkları gibi gidecektir. 2004-2005 yılında yalnızca 13 maç kazanabilen Hawks'ın , buna müteakip yıllarda sırasıyla 26-30-37 ve en nihayetinde geçen sene 47 maç kazandıklarını hatırlatayım. Bu sezon bunun da üzerine çıkmak ve az önce de değindiğim gibi play-off'larda ilk turdan öteye gitmek istiyorlar. Bu sezona 5-2'lik bir giriş yaptılar. İç sahada 3-0'ı yakalayan şahinlerin kötü oynadıkları tek maç ise Bobcats deplasmanıydı. Bu gece Knicks'e konuk olacaklar.

Resimdeki Joe Johnson 21.3 sayı ortalamasıyla takımın lideri konumunda , ribaundlarda 10.7'lik ortalamasıyla Horford yer alırken Assist (4.4) , top çalma ( 1.6 ) ve bloklarda da (2.9) Josh Smith takımına önderlik ediyor.

Aynı sıfat aynı surat



Yahu en az 15-20 senesi var şu fotoğrafların... Bir sıfat , bir surat hiç mi değişmez ?

Sharap'ı Sasha kaptı






Adriana Lima'nın Marko Jaric gibi bir hokkabaza yar olması kadar olmasa da şaşırdım çiçeği burnunda aşıklara... Evet doğru tanıdınız , Maria Sharapova Lakers'lı Vujacic'le birlikte. Bu defa yakıştırdım , yalan yok . Hoş Sasha biraz daha çıtır gibi gözüküyor resimde ama yine de ilk cümlede belirttiğim ikiliye nazaran gayet iyiler.

Alttaki resim ne alaka derseniz ... Abidik gubidik tiplerin fıstık gibi kızlarla cirit attığı bir meydanda bu talih kuşunun hangi serçeye konduğunu merak ettim , ondan koydum. Bilen varsa yorum suretiyle paylaşsın lütfen , biraz da magazin yapmış oluruz hem :)

Baby & Hedo


Kontrat aşkına !



Hani tamam son senesindesin seneye sıkı bir kontrat kapmayı istemek her NBA oyuncusu gibi senin de hayalin eyvallah da , bu kadar da belli etme be kardeşim. Evet , Dampier'dan bahsediyorum. Dün gece %100 saha içi yüzdesi ve %100 serbest atış yüzdesiyle 14 sayı 20 ribaund 3 blok 1 top çalma yapan Dampier'dan... Onu böyle görmeyeli yıllar olmuştu. Fantasy Game'de de bir gecede 201.sıradan 70.sıraya fırladı kendileri.

Mavericks'in kazandığı o maçı da şimdi izliyorum. Bakalım yüklü yeni bir kontrat hayali insana neler yaptırıyor.

8 Kasım 2009 Pazar

Ben bi paralellik gördüm ama ?



Siz ?

:)

Domuz gribi NBA'de


Zaten kısıtlı bir kadrosu olan ve sportif basın tabiriyle iyiden iyiye revire dönen Nets'te geride kalanlar arasında en iyi performansı gösteren oyuncuya en sağlam vaka piyangosu vurmuş ; Harris , Yi Jianlian gibi isimlerin yokluğunda daha fazla dakika bulup şaşırtıcı istatistiklere imzasını atan Chris Douglas Roberts'ın kanında H1N1 virüsüne rastlanmış. Bunca medya yaygarasından sonra illa ki bu 4 karakter size bir şeyler anımsatmıştır. Evet , Roberts halk arasında bilinen ismiyle domuz gribi olmuş.

New York şafak sayıyor !






6 Kasım 2009 Cuma

vs.



Cuma geceleri uğursuzdur , bilirsiniz. Ayrıca 13 maçlı gecelerde de kafalar karışır , ne alıcağınıza karar veremeyip kontrolü kaybedersiniz ve nihayetinde kaybedersiniz. Bu gece bunca maça rağmen elimizde istatistiki anlamda yeterli veri olmayışı ve maçların gerçekten tahmin açısından zor maçlar olması insanı net pick bulma konusunda zorluyor. O yüzden bu gece olaya elimden geldiğince basit bir çerçevede bakıp kanaatkar olmayı yeğledim , az olsun öz olsun misali.

Doğu'da yıllardır git gide yükselen grafiğiyle komple bir takım haline gelmeye başlamış durumdaki Hawks , iyiden iyiye dibe vuran Bobcats'e konuk olacak. Carolina ahalisi olarak Bobcats taraftarı içeride fena baskı yapıyor deplasmana gelen takımlara. Bunun haricinde Hawks da ligin en iyi savunma yapan takımlarından biri bildiğiniz üzere. Dolayısıyla baskılı ve düşük skorlu bir maç olması muhtemel. Baraj da bu bağlamda bir hayli düşük zaten.

Hawks oynadığı tüm maçlarda bugünkü sınır olan 91'i geçse de , Bobcats'in hiç bir rakibe böyle yüksek skor şansı vermeyişi ve iç sahadaki baskısı beni bu pickten soğutuyor. Celtics'i bile kopmuş gitmiş bir maçta 92 sayıda tuttular. Bu düşündürücü. Buna rağmen over daha yakın gibi , Hawks artık birbirini çok iyi tanıyan oyuncularla kurulu bir hale geldi ve iyi savunmaya iyi hücumu da katmayı başardılar.

Bu gece onlar için hedef maçlardan biri. Hawks , dışarıda oynayıp da kazanmayı planladığı maçlar listesine illa ki Bobcats'i zirveye yazmıştır. Hakikaten özellikle hücumda inanılmaz kötü Bobcats. Öyle böyle değil. Hawks her zamanki savunmasını bu gece de sürdürürse , Bobcats'e hücumda nefes aldırmazlar. Öte yandan hücum gücü ve alternatifleri böylesine gelişmiş bir Hawks'ın da Bobcats'e karşı skor üretmekte pek zorlanmayacağını düşünüyorum. En azından maçı kazanacak kadar iyi hücum edeceklerdir.

Handikap bana biraz düşük gibi geldi. Benim kafamdaki sınır -4 civarı bir şeydi Hawks için. -2'yi görünce ML'ye direk kaydı ibreler.

Hawks , bugün Bobcats'in en büyük kozlarından Wallace'u atletik forvetleriyle savunacaktır. Bunların başında Josh Smith geliyor bildiğiniz üzere. Genç oyuncu atletik yapısı ve gücüyle Wallace'ın önünü karartabilir. Bunun haricinde switch'lerde de Wallace'a denk gelecek her genç şahin onu zorlayabilecek kapasitede.

Genç , atletik ve savunmacı takımların kapışması olacak ve nihayetinde maç isterse 40 kere uzasın bir taraf gülecek. Ben bunun Hawks olacağını düşünüyorum. Bobcats'ten en aşağı 1-2 gömlek üstün konumdalar. Her zamanki savunmalarını yapıp az biraz organize hücum etmeyi başarırlarsa bu gece Bobcats'e 5-6 fark atabilirler en az. ML'de 1.72 gibi bir oran varken handikap riskine girmek istemiyorum , keza Bobcats başına buyruk bir takımdır , öylesine sallarlar son saniyede girer falan 1 farkla yatmayalım.

1.72 oran , Hawks kazanır , bence tertemiz.

Pick : Hawks ML
Stake : 8

***

NBA Sezon Başarı ortalamam:
Toplam : 18
W:11
L:7

4 Kasım 2009 Çarşamba

NBA'de gecenin tahminleri ( 4 Kasım '09 )

Vakit çok dar , kısa kısa geçmek durumundayım.


Lakers'ın handikabının daha çok olması gerekirdi. Hohoyyy kendinize gelin yahu , bu ilk beşi Fisher-Kobe-Odom-Artest-Bynum ! Gasol yok dediysek de , 2 sayılık handikaba düşecek kadar değil canım. Tamam dün gece yoruldular , genç thunder onları baya bi zorladı ama bu kadar da değil. Chase Budinger da hafif bilek sakatlığı yaşamışken , Ariza-Brooks ve Scola'dan ibaret bi Rockets'in Lakers'ı durdurabileceğini sanmıyorum. Neticede bu üç oyuncunun her birini çok önemli isimler savunacak.


Pick : Lakers ML

Stake : 8


Mavericks'e açılan handikabı da ters görür gibiyim. Evet Hornets'in bir çıkışa ihtiyacı var artık , Mavs'e patlayabilirler ama sahadaki hornets hiç umut vermiyor. Mavericks ise komple bir takım olarak batıda zirveyi dikizliyor. Dün gece 15 sayı geride girdikleri son çeyrekte nowitzki'nin tarihi performansıyla 44-18'lik bir çeyrek yapıp maçı 11 sayıyla kazanarak bunu ıspat ettiler Jazz gibi bi takım karşısında. Bence bugün Hornets'den 5 fark yemezler. Hatta kazanabilirler bile.


Pick : Mavericks +4

Stake : 7


Takip ettiğim bir büro Hido için sayı ribaund asist toplamına 25.5 açmış. Bu bile yeterli bir sebep. Bunun yanısıra hidayetin ortalamarı meydanda. Raps'te an itibarıyle 4üncü adam konumuna düşmüş vaziyette. Rolü ve adaptasyonu bunu gerektiriyor. Magic'teki o parlak sezonda bile bu ortalamayı yakalayamadı. Büro oyuncuları zarflıyor olabilir , ancak buna rağmen bu rakam alınmaya değer bir risk teşkil ediyor. Nihayetinde 17 sayı 6 assist civarı bir şey yapması gerek. E zaten maç Pistons'la , yani savunmacı bir takımla. Pistonlar bu gibi oyuncuları iyi savunarak lige ve play-offlara tutunmayı hedefleyen bi ekol görünümündeler , her ne kadar bunu devam ettiremeseler de .. Nihayetinde çok tempolu bir maç olmaz diye düşünüyorum. Yüksek tempolu bir maçta bu rakama over kovalanabilirdi ama şu şartlarda under'da kalır diye düşünüyorum.


Pick : Hidayet under 22.5 sayı + assist

Stake : 8

Nets'te kimse yok , bench diye bir şey de kalmadı. İnanılmaz eksikler ve Nuggets gibi bir tempo karşısında pütür pütür dökülmeleri çok muhtemel. Nuggets ise gümbür gümbür gidiyor , gayet iyi durumdalar malumunuz. Nets bu gece bir EL takımıyla karşılaşsa herhalde orada bile maça tutunamaz.Neyse vakit dar , Nuggets'tan ilk yarı sonunda 5 fark yememeleri maça tutunmaları demek ? Bunu kiminle nasıl yapacaklar bir cevap bulabilen varsa zıttına oynasın. Çok mucizevi bir şeyler olmazsa , deli gibi yüzdeli atma vs. birşeyler olmazsa Nuggets daha ilk çeyrekten 10-12 civarı bir fark bulup ilk yarı sonunda da herhalde şöyle bi 8-10 fark yapmış olur en az diye düşünüyorum.2-3 baskete bakar neticede bu fark. Deplasman yüzsuyu hürmetine verdiler sanırım bu handikabı. Nuggets her türlü kapatır diyorum ben. İlk yarıdan işi sağlama alıp asları dinlendirmek isteyeceklerdir.Bu maç şu Nuggets için çıtır çerez mahiyetinde diye düşünüyorum.

Pick : Nuggets ilk yarı -5

Stake : 8

Nowitzki 29 - 18 Jazz


Tam metraj videosu henüz düşmedi haliyle piyasaya... Ancak kısa da olsa o durdurulamaz performansın bir videosu var elimizde madem , paylaşalım.


Mavericks 15 sayı geride girdi son çeyreğe. Son çeyrek skoru 44-18 ... Uzun zamandır böylesine ezici bir geri dönüş görmemiştim. 44 sayının 29'u Nowitzki'den.

Ne söylenilebilir ki ? Şapka çıkarıyoruz ötesi yok.

NBA Günlüğü - 4 Kasım '09

ESPN Daily Dime :




NBA Daily Zap :




NBA'de sıradan bir gece olmuş demeyi düşünüyordum , ta ki Dirk Nowitzki'nin mucizesini görene kadar !

Pistons ve Hawks'ın sürprizleri dışında sıradan bir NBA gecesi olduğunu söyleyebilirim. Lakers ummadığı bir biçimde Thunder karşısında çok zorlandı ve uzatmalarda Kobe'nin 31-6-4'lük performansıyla galibiyete uzandı. Wizards ise ilk yarısında açık ara önde götürdüğü maçın ikinci yarısında Lebron ve Shaq'e teslim oldu. Nuggets an itibarıyle 37.7 sayı ortalamasıyla ligi kasıp kavuran Melo'nun performansıyla Pacers'ı rahat geçerken , Celtics de Sixers'ı 105-74'le darmaduman etti. Nash'in 30 sayıyla damgasını vurduğu maçı Suns 104-96 kazandı.Hawks Portland'ı Rose Garden'da etkili savunmasıyla geçti. Brandon Jennings'in enfes performansı ise Bucks'ı Bulls'a karşı galip getirmeye yetmedi. Bu maçta son 3lüğü Ersan'ın kullanıp her ne kadar zor bir şut da airball atmış olması oldukça moral bozucu. Ayrıca maçı da skor üretmeden kapattığını da üzülerek belirteyim. Gene de o son şutu soksa en az 20 sayıya bedeldi herhalde , ne yapalım canı sağolsun. Hep destek tam destek Ersan'ımıza.

Gelgelelim zurnanın son deliğine. Jazz - Mavs maçı öyle çekişmeliydi ki , Mavs'in 15 sayı geride girdiği son çeyrekte malum kahraman ortaya çıkmasa maçı Jazz umulmadık bir biçimde kazanabilirdi. Alman panzeri son çeyrekte sazı eline öyle bir aldı ki anlatılmaz yaşanır cinsten. Tam 29 sayı üretirken , galibiyeti garantileyen üçlüğün assistini de J-Kidd'e verdi ve kelimenin tam anlamıyla Jazz'ı tek başına yıktı. Mümkünse bugünün ve bu performansın videosunu bilgisayarınıza indirip arşivleyin.

Şahsen ben kaçırmayacağım. Upload edip bloga da koymayı planlıyorum.


Son olarak gecenin tablosunu ve gelecek programı da sunuyor , iyi seyirler diliyorum :



Guard dalaşı


Rondo'nun 2 gün önce imzaladığı 55 milyonluk kontratın ilk yankıları kulakları çınlatmaya başladı. İster istemez antipati uyandıracak bu meblağ'a ilk tepkiyi geçtiğimiz günlerde oynanan Hornets - Celtics maçında ligin en iyi oyun kurucularından Chris Paul gösterdi. Bir pozisyonda sözlü dalaşa giren ikiliden Paul'ün Rondo'ya '' KG-Pierce-Allen üçlüsünün sırtından geçiniyorsun '' türünde bir şeyler söylediği , Rondo'nun da '' Sen de topu 24 saniye boyunca elinde tutmadan o istatistikleri biraz zor yaparsın '' şeklinde cevap verdiği söyleniyor.

3 Kasım 2009 Salı

Uğur böceği




Benim kendi mesleğimde bile var olan '' Çaylağa çömeze şaka '' olayı NBA'de fazlasıyla var bildiğiniz üzere. Ancak bu defa Hawks'ın çaylak Teague'ye yaptığı şaka biraz ağır olmuş :)

Halloween sebebiyle herkes farklı kostümler giyerken , Hawks çaylak oyuncusuna uğur böceği kostümü giydirip fotoğraflamış.


Kardeş blog Konyalıportlandlılara teşekkürler.

Ginobili vs. Yarasa

Şu Batman Manu olayını fazla takmamıştım , neticede TBL'den alışkınız böyle kuş yarasa kedi köpek manzaralarına. Amma velakin olay Manu'ya şu açıklamayı yaptıracak kadar basında yer bulunca , haliyle bizim blogun sayfalarına da taşınmak durumunda oldu.

Kings - Spurs maçında sahaya giren yarasa sebebiyle oyun kısa bir süreliğine duruyor. Yarasa önce havlu ve bu tip şeyleri yakalamak için kullanılan fileyle bir süre kovalanıyor ancak nafile... Ve devreye Manu giriyor , bizim Türk tabiriyle gavura vurur gibi bir hışımla yarasaya silleyi indiriyor ve nakavt. Daha sonra yarasıya çıplak elle tutup bir görevliye teslim ediyor ve eline dezenfektan sıkıp ovalayarak oyuna devam ediyor. Yarasayı nakavt ettikten sonra parmağını havaya kaldırması ve dezenfektan alırken de kendi kendine '' Ne yapayım abi kendi kaşındı '' der gibi söylenmesi çok iyiydi :)

Buyrunuz videosu :




Manu'nun açıklaması :


Yarasa olayı hakkında güncel bilgi vermek istedim. Çoğunuzun bildiği gibi aslında pek akıllıca bir hareket değildi. Çünkü yarasalar ekosistemde önemli bir yer tutmalarının yanında, kuduz virüsü taşıyorlar. Zaten o yüzden aşı olman gerekti (1 iğneden fazla oldum). Yarasaların %0.5 - %3'ü kuduz hastalığını taşıyor ama hayvanı bulup test edemiyorsanız, risk almanın anlamı yok. Kuduz sizi öldürebilir. Yarasayı verdiğim yer gösterici de yarasayı dışarı çıkardığında, hayvan uçtuğu için (yalan söylemiyorum) kuduz taşıyıp taşımadığını bilemezdim. İşimi garantiye aldım. Lütfen kimse bunu evinde veya başka bir yerde denemesin, yarasalar, kokarcalar, rakunlar ve farelerle kontak kurmaktan kaçının.

Okuduğunuz için teşekkürler,

Manu Ginobili

2 Kasım 2009 Pazartesi

Gündemdeki şutör ; Gallinari


NBA'de her daim , herkesin konuştuğu dillere destan bir şutör vardır. Böyle dedim diye , Larry Bird'den bahsettiğimi falan düşünmeyin. Hani böyle dönemsel olur ya bazen böyle ... Son 5 senede Jason Kapono , Kyle Korver veya daha öncesinde Peja Stojakovic'in yaptığı gibi ... İşte bu aralar o kürsüde resimdeki 88 doğumlu çocuk , Danilo Gallinari var.
İnanılmaz bir şut ritmi yakaladı ve Knicks'te 3 sayı çizgisinin gerisindeki sancağı devralıverdi bir anda. 3 maçta 36 üçlük denedi ve 18'inde isabet buldu. 3 maçın birinde Heat'e 8 , diğerinde Sixers'a 7 tane üçlük attı. 23 dakika süre aldığı Charlotte maçında da 7'de 3 attığını hatırlatalım.
Böyle giderse All-star'daki 3 sayı organizasyonuna katılır ve kazanır. Genç olması açısından o organizasyona seçilmesi muhtemel.
Bakalım bu gece Hornets'a karşı ne yapacak. Dün gece 10'da 6 atan Peja'yla olacak kapışmayı merak ediyorum.

NBA'de günün tahminleri ( 2 Kasım '09 )




Grizzlies @ Kings

İki hızlı takım. İki savunması zayıf takım. Sezona hıphızlı başmamış , savunmanın s'sini düşünmeden saldıran iki takım ...

Yani , pek over'cı biri değilim , o yüzden buna yorum getirmekte zorlanıyorum. Ancak bana sorarsanız bu maçın sınırı 210.5'larda olmalıydı. Hatta fazlası bile olabilir. Benim öngördüğüm line 107-105 gibi bir skoru içeriyor şahsen.

Evet Kings'in hücum hattı zayıf ama şu da bir gerçek ki NBA'de hücum gücü en sınırlı takım bile Grizzlies'e karşı 100 sayı bulabilir. Hele sezon başıysa ve takımları savunmaya zorlayan o müthiş disiplinli dönemlerden çok çok uzakta isek ...

Grizzlies 3 maçta 314 sayı attı. 74 sayıda kaldıkları Pistons maçı haricinde 238 sayı ürettiler , yani maç başına 119 gibi bir rakam !

Ayrıca 336 sayı yediler ki bu da maç başına 112 demek. O pistons maçını çıkardığımızda ise bu ortalama totalde 240'tan 120'lere varıyor !

Bu şartlarda bu lakayıtlıktaki bir takıma 3 maçta 276 ortalamayla 92 sayı atmış bir Kings'in rahatlıkla 100 sayı atabileceğini düşünüyorum.Aynı Kings 3 maçta 312 sayı yedi , son iki maçında 238 sayı üretmiş bir Grizz'in de Iverson'un muhtemelen döneceği bu maçta kendilerine rahat rahat bi 104-105 yazabileceğini düşünüyorum. Bol tempolu , yüksek skorlu geçeceğini düşündüğüm bu maçtan dediğim gibi 107-105 gibi bir skor bekliyorum.

Ayrıca side olayında da Grizzlies favorim , ancak bulaşmıyorum , hiç galibiyeti yok Kings'in , kazanmak isteyeceklerdir.


Pick : Over 203
Stake : 8

Pick : Grizzlies over 101
Stake : 7


Rockets @ Jazz

Rockets , geçen sene itibarıyle savunma tabanlı bir takımdı. Yani şu an Yao ve Artest sahada olsalardı , herhalde Jazz'e açılan sınır 101-102'lerde olurdu. Hatta belki de daha bile az olurdu. Her neyse , Jazz'de Mehmet iyiymiş ve oynayabileceğini söylemiş. Bu durum uzun rotasyonunda Scola'ya bağlı kalan Rockets'i zorlayabilir. Bunun haricinde yükselen bir grafiği var Rox'un. Blazers galibiyeti moral verdi takıma. Sezon başındayız , henüz taşlar yerine oturmuş değil , ancak yine de Rox'un yeni güncel kadrosuyla aynı ekolü devam ettirebilecğini söyleyebiliriz. Keza koçları hala Adelman ve geçen sene maç başına 70 sayı üretebilen bir üçlüden mahrumlar bu yıl. Dolayısıyla aynı ekole , yani savunmaya tutunmak durumundalar. Başka türlü ikinci bir sürprizi Salt Lake'de Utah'a yapamazlar.

Jazz 2 maçta 216 sayı üretti ve bugünkü sınır olan 108 ortalamasına ulaştı. Rockets ise 2 maçta 214 sayı gördü potasında. Bu da 107 gibi bir ortalama yapıyor.

İstatistiki olarak düşünüldüğünde , Jazz'in tam da sınır olan 108'de kalacağını düşünüyorum ben enteresan bi biçimde. İbremi under'a çeviren şey ise , takımların koşturan takımlar olmaktan ziyade oturaklı , yerli yerine takımlar olmaları.

Bir diğer ikna edici etken olarak Jazz'in geride kalan 10larca maçta yalnızca 1-2 defa 108'in üstüne çıkmış olması.

Bu gece alt seçeneğinin diğerine nazaran daha baskın olduğunu düşünüyorum. Normal sezon içerisinde olsaydık , ya da all-star arasından sonra böyle bir sınır açılsa stake'im 9 civarı olurdu. Ancak sezon başında takımlar çok lakayıtlar , özellikle savunmada. Bu açıdan 7 stake'le önerebiliyorum bu picki.

Pick : Jazz under 108
Stake : 7



NBA Sezon Başarı ortalamam:

Toplam : 10

W:5

L:5

NBA Günlüğü ( 2 Kasım '09 )






Lakers 3. maçında 2. galibiyetini Hawks karşısında aldı. Kobe'nin 19 şutunun 13'ünü kaçırdığı Mavericks hezimetinden sonra Lakers , yine Gasol'süz çıkacağı maçta Hawks'a bir sürpriz imkanı vermek istemiyordu ve bunu onları 19 top kaybına zorlayıp 6 kez de bloklayarak başardılar. Hücumda Kobe yine sirkülasyonu sağlayan isim oldu. Lakers 118-110 kazandı.

Sezona dolu dizgin başlayan Celtics hız kesmedi. 4üncü maçta 4. galibiyet yine Pierce'ın ellerinden geldi. Geçtiğimiz sezona batının favorilerinden biri olarak başlayıp hüsrana uğrayan Hornets ise bu sezon adeta pütür pütür dökülüyor. Takım şu an için yalnızca CP3'ten ibaret gibi. Diğer entegre isimlerin katkısı oldukça sınırlı. Sezonun ilerleyen zamanlarında Okafor , West , Peja gibi isimlerin ritim bulmasıyla toparlayacaklardır ancak ben yine de batıda yarı final oynamalarını bile mucize olarak görüyorum şu tabloda.Yoncalar Peja Stojakovic'in 10'da 6 üçlük isabetine rağmen rahat kazandı. Sheed'in KG'den aldığı yükün önemi gün geçtikçe göze çarpıyor. Yoncalar güçlerine güç kattılar , merak ediyorum , bu sezon Marquis Daniels yerine bu aralar Suns'da harikalar yaratan Grant Hill'i alsalardı neler olurdu diye. Bu arada yeri gelmişken değinelim ; Rondo yeni kontratı kaptı. 5 yıl için 55 milyon dolar. Celtics KG , Pierce , Allen , Sheed gibi isimleri emekli ettiğinde geriye kalan Rondo o parayı hakedecek mi çok merak ediyorum. En azından bugünkü Suns'ı sırtlayan Nash yerine Rondo'yu koysanız , Suns bu gece Wolves'ı yenebilir miydi , sorarım sizlere. 55 milyon dolar ! Vay be ... Ben '' Konumdan ve çevreden istifade '' diye buna derim işte .


Heat ve Wade'in bugün Florida'daki misafirleri Bulls'tu. Wade ve Haslem'in etkili oyunu Derrick Rose'un kayıpları oynadığı gecede Heat'e rahat bir galibiyet getirdi.


Doğu'da gecenin derbisini ise Magic kazandı. Sezona flaş girişler yapan iki takımın mücadelesinde MAgic , eksiklerinin yerini iyi doldurdu ve 125-116 kazandı. Philadelphia ve Toronto gibi iki takıma , eksiklerine rağmen toplamda 245 sayı atmış olmaları hücumdaki güçlerinin en net göstergesi olsa gerek. Bu maçta Redick , sakat olan Carter'ın yerini 27 sayıyla doldururken Howard da rakipte harikalar yaratan Bosh'tan geri kalmadı. Gecenin en dikkat çekici istatistiği ise Hidayet Türkoğlu'na aitti. Eski takımına karşı oynadığı ilk maçında 19 sayı üretti adamımız.


Blazers Thunder deplasmanında ilk çeyrekte en etkili silahlarından birini , Aldridge'i kaybetti. Sağ ayak bileği burkulan Aldridge'siz geriye kalan periyotta hücumda sıkıntı yaşasalar da etkili savunmalarıyla ve Roy&Blake ikilisinin dümendeki başarılı manevralarıyla takım rakip sahada çok iyi organize oldu ve savunma & hücum hususunda sağlanan bu dengeyle Thunder'ı rahat geçtiler.


Bakmayın maçta 256 sayı olduğuna , bu maç , takımlardan ziyade Mayo'yla Melo'nun düellosu oldu adeta. Mayo'nun 40 sayısına Melo 42'yle cevap verdi ve düelloyu Nuggets'a kazandırmayı başardı.


Gecenin diğer maçında Suns , Wolves'u Nash'in 14-14'lük performansıyla 120-112 geçti. Kağıt üzerinde Nash-Hill-Amare üçlüsü dense , herhalde bu üçlü arasında en arka planda Hill'in kalacağı düşünülür. Ancak o , sezon başladığı günden beri Suns'ın en diri ismi.


Günün kahramanı olarak , her ne kadar Raps kaybetse de muhteşem performansına ithamen Bosh'u seçmiş ESPN. 35 Sayı 16 ribaund yetmedi Magic'i devirmeye.


Rondo'nun kaptığı kontrata değindik , Nets'te Harris 10 gün daha yok.

Şimdilik hoşçakalın.

Rockets 111 @ 107 Blazers ( Maçtan izlenimler )



Kim ne derse desin , ister sıradan bir blog yazarı olun , isterseniz ulusal kanalın bir numaralı vazgeçilmez basketbol yorumcusu... 13 maçın oynandığı bir gecede her maçı izleyip her biri hakkında fikir edinmek ve yorum yapmak neredeyse imkansız. Sezon başında olmamız açısından , aslında 30 takımın her birinin '' nihai halini '' alelade merak ediyorum. Ancak bahsettiğim sebepten ötürü de bunu peyder pey yapmak durumundayım. League Pass'imi açıp her gün için tek bir maç seçiyor ve onu izliyorum ; dünkü tercihim önceki gün oynanan Blazers-Rockets maçıydı. İzlenimlerimi ufaktan paylaşayım istedim.


Herşeyden önce bu posta seçtiğim resmin anlam ve önemini açıklayayım , iki kelime : Trevor Ariza. O maçta kariyer rekoru kırdığı için değil , kariyer rekorlarını bir bir kırması beklenen bir dönemde bunu daha ilk maçlarda başarabilecek potansiyeli ortaya koyabildiği için... Geçen yıl Lakers'da '' Kobe'nin dublörü '' görevinin hakkını fazlasıyla veren Ariza , bu yıl T-Mac için aynı göreve biçildi ancak bu defa durum farklı. Keza dublörlüğünü yapacağınız adam en azından Aralık ayının hatrı sayılır vadelerine , yani yılın sonlarına kadar oynamayacak. Bu durumda dublörlüğü bırakıp başrole kurulmanız gerekiyor.


Ariza'dan beklenen buydu , ve o bu başrolün üstesinden harikulade geliyor ilk maçlar itibarıyle. Ron Artest , Yao Ming ve Tracy Mcgrady'nin yerinde yeller esen bir Rockets'tan kimsenin yüksek beklentileri yoktu , ancak '' yıldızsız kaldı '' denen o Rockets'ta Ariza'nın aldığı konratın ve sorumluluğun hakkını vermeye başlamasıyla birlikte takımda yeniden ufak tefek umutlanmalar başgösterdi. Şunu söylemeliyim ki , tahmin de edildiği üzere birinci derecede sorumlulukla harikulade oynuyor. Daha net olması açısından örneklendireyim ; Lebron James'in Cavaliers'da üstlendiği rolün ta kendisi üstleniyor genç oyuncu.Blazers maçında ortaya koyduğu muhteşem performansla takımı galibiyete taşıdı.


Bu yıl bunca senedir ilk defa internet üzerinden '' NBA Fantasy game '' oynayacağımı söylesem bilmem inanır mısınız ? Ancak ilk sene için hiç de fena sayılmam :) Draft gecesi uçuştan dönüp daha otoparka bile varmadan draft saatinin geldiğini farkedip kendimi wireless bulabildiğim ilk yere attığım o gün , Ariza'yı seçemediğim için oldukça üzülmüştüm. ( Arenas'ın yaptığına benzer muhteşem bir geri dönüş yapacağına inanıp T-Mac'i üçüncü sıradan seçtim desem buna inanır mısınız peki ? Ben inanıyorum , T-Mac'e , hala ... ) Çünkü o takımın lideri sıfatına uygun oyuncu olarak Battier ve Scola'yla birlikte yalnızca o kalmıştı , ve hatrı sayılır rakamları barındıran bir kontratla şampiyon olduğu bir takımı ardında bırakıp gelmişti. Bu konuda onu ikna eden yegane unsur , paradan ziyade sorumluluktu.

Ariza şimdi bu sorumluluğu alıyor ve hakkını fazlasıyla veriyor. Onu alan Fantasy Gamer'lar hayrını görsün.


Scola demişken , Rockets'in zayıflayan pota altında da sancağı o taşıyor. Sanırım an itibarıyle NBA'de ter döken , yabancı olup Avrupa basketbolunda gelişip NBA'in hakkını verebilen yegane bir kaç oyuncudan biridir .O da sezona çok iyi başladı ve iyi de gidiyor. Yao dönene dek , Rockets bu mevkide ona emanet. Avrupai ekolü NBA'e lokum gibi servis ediyor Scola , herkes de yiyor. Bilmem anlatabildim mi ?


Gelgelelim Blazers'a. Evet , fazlasıyla umut vaadediyorlar yine. Temel iskelet günden güne oturuyor , kullanılan opsiyonlarla uzayan kontratlar da bu iskeletin bağlayıcısı göreviyle sahne aldı geçtiğimiz haftalarda. Roy-Aldridge-Oden üçlüsü üstüne oturtulmuş takım. Webster , Blake gibi oyuncular göze çarpan diğer çarklar oladursun , Miller , Outlaw , Fernandez gibi ekstra isimler de tamamlayıcı entegrasyonu sağlıyor. Hücumda Roy oyuna dinamizmi katan isim olarak göze çarpıyor. Top onun elindeyken dinamik ve karmaşık hücumlarla sakip savunmayı dağıtabiliyor Blazers. Oden'le oynanan ikili oyunların yanısıra , uzak mesafeli şut tehdidi olan Aldridge'in hafif açılması durumunda Roy penetre için gerekli alanı buluyor ve muazzam fundamentaliyle kolaylıkla skor üretebiliyor , ya da ürettirebiliyor. Onun haricinde Aldridge de birebirlerde düşündüğümden çok daha etkili , yüksek postta da asla boş bırakmaya gelmiyor. Böyle giderse daha çok konuşacağız onu. Muazzam gelişim gösteriyor , yakında durdurulması çok daha güç olacak. KG misali , hem hızlı , hem çabuk , hem güçlü , hem fundamentali yüksek , hem de uzak mesafeli şut tehdidi var. KG misali demişken , daha fazlasına da gerek yok sanırım. Blazers ona sahip olabildiği için çok şanslı.


Oyun kurucu üstünden yapılan rutin hücumlarda yine içerideki ikiz kuleler Oden ve Aldridge'in görünmez katkıları muazzam. Bu oyuncular içerideki uzunları meşgul ededursun , aynı zamanda içerideki hareketlilikeriyle sağladıkları hacim , dışarıda boşluklar kalmasını sağlıyor ve Webster gibi isimler de bunu gayet güzel cezalandırıyor.


Son olarak Oden'e değinelim. Hala bekleneni verebilmiş değil. Arşivleri biraz karıştırıp 2007 Draft'ıyla ilgili yazıları okumanızı öneririm. O yazılara göre ( ki şu an mouse pad olarak Durant-Oden ikilisinin yeraldığı Slam sayısını kullanan biri olarak söylüyorum bunları :) ) Oden şu an Howard'dan , Amaré'den bile iyi durumda olmalıydı. '' NBA'e 20 senede bir gelir '' denir türden bir oyuncu olduğunu usta isimlerden duyduğumda , ve kolejdeki maçlarına biraz göz attığımda '' Hem dev gibi , hem de guard gibi sıçrıyor. 2-3 metreden şut da atarsa durdurulmaz '' demiştim kendi kendime. Ancak Oden bugün içeride rutin uzun oyunları oynamak dışında bu düşüncelerimi pek karşılayamıyor. Elbette daha iyi olacaktır ama rutin bir rehabilitasyondan ötede çok daha ateşli bir parlamaya ihtiyacı var genç uzunun. Bu hızla ve potadan uzaklaştıkça kaybolan efektifliğiyle Blazers'a da bizlere de bekleneni veremeyecektir. Fantasy Draft'ta onu da '' parlayacak '' beklentileriyle almış biri olarak sabırla bekliyoruz bakalım.


Blazers savunmada da hiç fena değil. Roy , oyunun savunma ve fizik boyutuna da değer veren bir kısa olarak bu konuda Blazers'a sunulmuş büyük bir nimet olarak mücadele ediyor. Bahsi geçen ikiz kulelerin daha uzun olanı , az önce de söylediğim gibi ayaklarını biraz daha hızlandırıp daha beter sıçramaya başlarsa , burayı karartır geçerler. Savunmanın taktiksel boyutuyla ilgili fikir beyan edebilecek kadar iyi tanımıyorum Blazers'ı , ancak şunu söylemeliyim ki istikrarla ve kararlılıkla rakibe göğüs geren bir Blazers var. Bu konuda da sağlam gelecek vaadediyorlar.


Son olarak maçın istatistiki bilgilerini sunuyorum. Roy'un 42 sayılık enfes performansı galibiyete yeterli olmadı , Ariza'nın 33 sayısı Rockets'a zaferi getirdi. Aaron Brooks'un da kaşla göz arasında 28-8 yapması dikkatlerden kaçmasın , o da yüksek özgüvenle ilk beşteki yerini sağlamlaştırmaya çalışıyor.



Wade ne işe yarar ?



Bu videoyu üç şey için kullanabilirsiniz :

1) Herhangi bir kimseyi Wade'in , ligin en iyi kısa oyuncusu olduğuna inandırmak için. ( Mesela dün birisi öyledir dedi , '' yok artık Lebron James ! '' dedim ben. )

2) Wade'i hiç ama hiç tanımayan bir GM'e gösterip onu bu yaz bu videodaki adama bir servet ödemeyi kabul etmeye ikna etmek için.

3) Arşivleyip defalarca seyretmek için.


Karar sizin.