18 Kasım 2015 Çarşamba

NBA'i özleyenlerin ligi: Şampiyonlar Ligi!



Kemerlerinizi bağlayın; 'Şampiyonlar Ligi'nin NBA versiyonu geliyor. Ama bu, bizim bildiğimiz ŞL'den biraz farklı.

USA Today'dan Sam Amick; tüm ABD'den 16 takımın katılacağı, eski NBA oyuncularının forma terleteceği yeni bir ligin sinyallerini veren bir habere imza attı. 'Şampiyonlar Ligi', doğrudan NBA'e bağlı bir organizasyon olmamakla birlikte bazı takımların NBA takımlarının da bulunduğu şehirlerde konumlandırılacak olması itibarıyla NBA efsunu sunuyor olacak. CEO Carl George'a (bir an için aklınız George Karl'a gitti, itiraf edin. İlk etapta ben de 'DeMarcus Cousins sonunda başardı galiba diye düşünmedim değil) göre ligin NBA ile aşık atmak gibi bir amacı yok, sadece ölü sezona biraz rekabet sosu katmak istiyorlar.

Amick'in iddiasına göre 'New York takımına yazın beni' diyen birkaç isim belli. Hepsi tanıdık isimler: Al Harrington, Rasheed Wallace ve Maurice Ager. Şu ana dek ligde oynamaya hazır 60 oyuncu olduğu iddia ediliyor ve her takımın kadrosunda en az iki All-Star olmuş oyuncu planlanıyor. CEO George, konuyla ilgili ''Bu bizlere olduğu kadar kariyerlerinin sonuna gelen oyuncular için de bir sürpriz niteliği taşıyacak'' diyor: ''Önemli bir mesafe kat ettik ve bu bize heyecan veriyor. Gelişimimizi sürdürüyoruz.''

Plan basit; NBA'in geliştirme ligi D-League'e alternatif olarak dha heyecan verici bir Şampiyonlar Ligi kurmak. NBA'de kontratı bulunmayan D-League oyuncuları maksimum 25 bin dolar kazanıyor. Georga'a göre Şampiyonlar Ligi'nde forma giyecek oyuncular 200 bin dolar civarı kazanacak.

Bu rakam hala NBA'in 'minimum' dediği rakamın çok altında. Ancak yine de kariyeri iç karartıcı bir biçimde sona ermiş NBA oyuncuları için hiç de fena sayılmaz. Zira bugün bu tip oyuncular D-League'i, ya da okyanus ötesi ligleri seçip başta dil ve sözleşme koşulları olmak üzere birçok dezavantaja rağmen şanslarını orada deneyebiliyorlar.

Eski bir NBA oyuncusu olan Keyon Dooling'e göre Şampiyonlar Ligi, bu açıdan önemli bir avantaj. Zira bu ligde forma terletmesi muhtemel oyuncular için eve yakın kalmak ve NBA'i andıran bir çevrede yer almak, okyanusun diğer tarafına geçmekten çok daha makul. Dooling, konuyla ilgili ''Bu aslında çok da parayla ilgili bir şey değil. Bu oyuncuların bir çoğu size muhtemelen soyunma odası atmosferini çok özlediklerini söyleyeceklerdir. Oradaki arkadaşlığı, gittikleri farklı şehirlerdeki restoranları, taraftarın uğultusunu... Bunlar yüzlerce milyon doların dahi dolduramayacağı boşluklar'' diyor.

Bu projeye destek olan üst düzey markalar dahi var. Mesela moda ikonu Tommy Hilfiger gibi... George, her şeyin planlandığı gibi gitmesi durumunda gelecek yaz 30 maçlık bir fikstürle sezonu açmayı planlıyor. Ligin ilk şampiyonunu eleme usulü bir sistem tayin edecek.

Profesyonel spor liglerinde her yeni girişimde olduğu gibi elbette bunda da bir kuşku durumu var. Son yıllarda sayısız girişim, tepe dörtlüyle rekabet etmeye kalkıp duvara tosladı. Bunlar arasında akla ilk geleninin XFL olduğunu söylememe gerek yok sanırım. Bu yüzden George, hedefleri küçük ve yatırımcı açısından makul tutmaya çalışıyor. Amaç ise belli; NBA'de kepenkler kapalıyken, yaz döneminde basketbolu özleyen herkes için alternetif bir Şampiyonlar Ligi yaratmak.


Hiç yorum yok: